Avustralya’nın “İnce Memed”i Ned Kelly / Aşkın BARAN
darağacında son sözler: “çiçekler ne kadar güzel, işte hayat…”
Hani bizde 1930’lardan sonra son iyi niyetlilerin kullanmayı sürdürdüğü bir deyim vardır, “Türk gibi kuvvetli” diye… Avustralya’da da buna benzer bir deyim var: “Kelly gibi cesur” Bir Avustralyalı bu deyimi kullandığında bilinir ki korku nedir bilmeyen, hiçbir güç karşısında gerilemeyen bir insandan söz ediliyor. Bu deyime adını veren kişi, Ned Kelly’dir. Her ne kadar bizim Çakırcalı Efe’yi çağrıştırsa da sonu onun gibi dağlarda değil; darağacında olmuştur. Ama babasız büyüyen Ned Kelly’nin dağa çıkış nedeni; Çakırcalı gibi ailesine, özellikle de annesine yapılan zulümdür. Asılarak öldürülmüştür ama halk arasında Çakırcalı, Yörük Ali, İnce Memed gibi sevilmiş, sayılmış, efsane olmuştur. Düzene başkaldıran, adaletsizlik, yoksulluk ve çaresizliğe isyan eden Ned Kelly’nin efsanevi yaşamı Avustralya’da şiirlere, öykülere, filmlere de konu olmuştur.
İşte Dennis Kevans’a ait şiirden bir bölüm:
“Yaşarken düşmanının korkusu,
Alçakların korkusu, öldü şimdi.
Hor gördüler seni, çok daha fazlası saygı duydu sana
Ned, halkın askeri!”
Topu topu 26 yıl yaşadı. Ama ne yaşayış… Ailesi İrlanda kökenli. Babası, mahkûm olarak Avustralya’ya gönderilenlerden. Yoksulluğun yasa dışına ittiği ailenin yedi çocuğu olmuş. Oğlanlardan en büyüğü, 1855 yılında Avustralya’da doğan Ned, 1.84 boyunda, heybetli, kızıl sakallı bir adam…
Güvenlik güçleri ve mahkemelerle ilk kez babası öldükten dört yıl sonra 15 yaşındayken tanıştı. Ondan sonra da yakasını kurtaramadı bir türlü. Hırsızlık, soygun, adam dövmek ve en sonunda da adam öldürmek. Sadece kendisi değil, kardeşleri de katılıyor bu suç ortamına.
Sürekli kaçmak ve kovalanmakla geçen yıllardan sonra, 1878’de “Kelly Çetesi” kuruldu. Çetenin reisi, Ned Kelly’dir. Çetedeki diğer kişiler; Ned’in kardeşi Dan Kelly (17), Steve Hart (18), Joe Byrne (21) ve Aaron Sheritt. Bu Aaron Sheritt çetenin sonunu da hazırlayan kişi, yani muhbir, hain. Kelly Çetesi Victoria eyaletinin (o zamanki adıyla Port Phillip) kuzeyi ile New South Wales’in güneyi arasında güvenlik güçlerinin belası olmuş, esmiş gürlemiş. Banka soygunları, at hırsızlığı, güvenlik güçlerine saldırılar aralıksız sürmüş 26 Ekim 1878’e kadar. 25 Ekim’de Benalla Polis Karakolu’ndan iki ekip, Kelly Çetesi’ni “kına gibi un etmek” üzere yola çıkarılır. Ekiplerden birinin ilk durağı Kelly ailesinin evi olur. Ned, tabii ki evde değildir. Polisler evde terör estirirler, ayrılırken de annesi Ellen’i alıp götürürler ve tıkarlar bir zindana hiçbir suçu olmamasına karşın. Olayı duyan Kelly Çetesi, polis ekiplerinden birini Mansfield’e 18 mil uzaklıktaki Stringybark Deresi’nde çevirir. Dört kişilik polis ekibinden üç polis orada öldürülür, bir polis kaçarak kurtulur. Bu olay, Ned Kelly’nin sonunun başlangıcı olur. Çete üyelerinin başı için 500 Sterlin ödül konulur ama soygunlar birkaç ay daha sürer. “Stringybark Deresi olayı”ndan yaklaşık üç ay sonra, Aaron Sheritt, konulan ödüle kanarak ihbar eder çeteyi ve bu hainliğini aylar boyunca sürdürür. Ne var ki bunun da bir yararı olmaz. Bölge halkının büyük yardımını görür çete. Yaptıkları banka soygunlarından elde ettikleri paraları ve tren soygunlarından elde ettikleri malları yoksullara dağıtan “Kelly Çetesi”ne halk yataklık eder. Ama aralarında polise muhbirlik edenler de çıkar.
Ned Kelly’nin öyküsü burada biraz Çakırcalı, biraz da İnce Memed ile karışır. Çakırcalı ile Yörük Ali’nin çağdaşıdır Ned Kelly…
Kelly fırtınası Haziran 1880’e değin Victoria ile New South Wales arasında sürer. Banka soygunları, tren istasyonu soygunları, at hırsızlıkları hiç durmaz. Başlarına konulan ödül 8.000 Sterlin’e çıkar. 26 Haziran 1880’de, Beechworth yakınlarındaki Woolshed bölgesinde, muhbir Aaron Sheritt’i bulur çete üyelerinden Joe Byrne ve Dan Kelly. Bir varmış bir yokmuş olur Sheritt, göğsünde Joe Byrne’nin tüfeğinden çıkan iki kurşunla…
Ertesi gün Glenrowan kasabasında çetenin tüm üyeleri bir araya gelir. Burada bir polis trenine pusu kurmak isterken aksilikler çıkar ve esir aldıkları kişiler arasında bulunan bir okul müdürü kaçarak kasabaya yaklaşmakta olan polis trenine haber verir. 28 Haziran gecesi yüzlerce polis, Kelly Çetesi’nin saklanmakta olduğu Glenrowan Hanı’nı çevirir. Mübalağa cenk olunur. Çarpışma sırasında Ned Kelly, arkadaşlarını hanın içerisinde bırakarak dışarı çıkar. Ve burada, ilk ve son kez dünyaca ünlü ve Avustralya folklorunun en tanınmış malzemelerinden olan, bugün bile benzerleri, bibloları satılan, ünlü ressamların tablolarına konu olan demir zırhı içinde görülür. Polis kurşunları zırhı delemez ama açıkta olan sol kolu ile sağ ayağından vurulur, vurulması ile birlikte kendisini hanın içine atar. Çarpışma ertesi günün sabahına kadar sürer. Joe Byrne vurularak ölür. Ned’in kardeşi Dan Kelly ile Steve Hart’ın cesetlerinin yanyana bulunduğu söylenir. Canlı teslim olmamak için birbirlerini zehirleyerek öldürdüklerine inanılır. Byrne’ın cesedi sürüklenerek dışarı çıkarılırken diğer ikisinin cesedi binayla birlikte yakılır.12,5 saat süren çarpışmadan sonra canlı ele geçirilen Ned Kelly’nin bedeninde 28 kuruşun yarası sayılır.
Mahkemesi 28 Ekim 1880’de, Melbourne’da kurulur. Yargıç, Redmond Barry. Ned Kelly aleyhine birçok kişi tanıklık eder. Onun lehine ifade vermeye bir tek tanık çağrılmaz. İki gün süren mahkemeden sonra jürinin Kelly’yi yarım saat içinde suçlu bulması ile yargıç kararını açıklar: “Asılarak idam!” Son sözünü soran yargıca Kelly’nin verdiği yanıt “Ölümden korkmuyorum. Bir bardak çay içmek gibi geliyor bana” olur. Yargıca hitaben şöyle sürdürür son sözlerini: “Bundan daha büyük bir mahkemenin günü geldiğinde kimin haklı kimin haksız olduğunu göreceğiz.” Bu sözler üzerine ortalık karışır, o esnada Ned Kelly yargıca çok sakin bir şekilde şunları söyler: “Gideceğim yerde seninle görüşeceğiz.”
11 Kasım 1880’de Melbourne Cezaevi’nde asılır Ned Kelly. Darağacına götürülürken annesinin sözleri aklındadır:
“Bir Kelly gibi ölmeyi unutma, Ned!” Öyle de yapar. Darağacından birkaç adım ötede, yerde çiçekler görür, “Ne kadar güzel çiçekler” der. Cellât boynuna ipi geçirirken de son sözleri “İşte hayat…” olur.
Kelly’nin asılmasından iki gün sonra hastalanan Yargıç Barry ise on gün içinde ölür.
Ned Kelly’nin iskeleti, yıllar sonra Pentridge adını alan cezaevinde 2011 yılında bulunur. Cenaze töreni ise vasiyetine uygun olarak yıllar sonra düzenlenir. 20 Ocak 2013’te annesinin mezarının bulunduğu Greta Mezarlığı’na gömülür. Yeniden gömülme töreni Avustralya televizyonlarından verilir.
Sonrası bir ışıktır söylence söylence göğe ağan…
Cenaze törenine katılan Kelly’nin günümüzdeki akrabaları ve halk mezarlıktan ayrıldıktan hemen sonra ufukta bir top ışık patlar. Işık, büyük bir hızla Kelly’nin mezarına yaklaşırken üçe ayrılır. Işıklar mezarın sağ ve sol tarafları ile ayak ucuna inerken içlerinden üç kişi çıkar. Sağ tarafta Yörük Ali, sol tarafta Çakırcalı, ayakucunda İnce Memed, el bağlayıp dururlar. Ned Kelly usulca mezarından çıkar, önce Yörük Ali’nin elini öpmek üzere eğilir. Yörük Ali “Sen benden yaşça büyüksün, sana elimi öptürmem yakışık almaz” der. Ned Kelly “Ama ben öldüğümde 26 yaşındaydım, sen öldüğünde 56 yaşındaydın. Yani, babam yaşındasın, üstelik sen halkın için yaptıklarınla bunu çok hak ediyorsun.” diye karşılık verir, Yörük Ali’nin elini öper. Çakırcalı ve İnce Memed’le kucaklaşırlar. Sonra Ned Kelly bir el işareti yapar, birden Dan Kelly, Steve Hart ve Joe Byrne ortaya çıkar ve başlar Mavi Dağlar’da bir müzik… bir İrlanda Halayı… Halay biter, Dan, Steve ve Joe ortadan kaybolur…
Bu halay izlenir de durulur mu? Yörük Ali, Çakırcalı ve İnce Memed… Ned Kelly’i de aralarına alırlar, ışık sayısı dörde çıkar. Bu dört ışık binlerce kilometre uzaklardaki bir başka denize ağmaya başlar.
Işıkların indiği yer bu kez Ege Dağları’dır. Bir zeybek havası duyulur, bizimkiler de başlar oynamaya. Ned Kelly de onlara ellerini çırparak katılmaktadır.
Işılar söner, beyaz perde hafifçe kararır…
Ned Kelly’nin yaşamı filmlere de konu oldu. Onu anlatan filmlerin sayısı 10’dan fazla. “Kelly Çetesi”ne ilişkin ilk film 1906’da yapıldı: Ned Kelly. 1970 yapımı Ned Kelly adlı filmde Kelly’i Mick Jagger canlandırdı. Ned Kelly ve çetesini peyazperdeye yansıtan son film ise 2003’te yapıldı. Filmde Kelly’i Heath Ledger oynadı.
Ünlü ressam Sidney Nolan (1917-1992) Ned Kelly’i çalışmalarında hep ünlü zırhının içinde betimlenmiştir. Bu zırh şimdi Avustralya Ulusal Müzesi’ndedir. Nolan’ın resimleri ise çeşitli sanat galerilerinde ve sanat müzelerinde sergileniyor.