Kimliksiz Ölüler / Metin Altıok
1.öyle ak, öyle ak ki teni;
ipekten biçilmiş sanki.
duyulmamış bu yüzden
üstünü örtmek gereği.
çırılçıplak, incecik
sedyede bir kız cesedi.
on parmağı boyalı;
bulaşmış ıstampa mürekkebi.
bir kızım sağsa eğer;
bir kızım morgda şimdi.
2. göğsü kana belenmiş,
gözlerinde meneviş.
genç yüzünde bıyıkları,
daha yeni terlemiş.
sabıka kayıtlarına adı
yaşarken hiç geçmemiş.
iyi hal kağıdı bile
alırmış isteseymiş.
akıl alır da dostum;
yürek almaz bir tuhaf iş.
3. çoktan soğumuş gövdesi;
ama elleri hala diri
sağ avucundan geçmiş
mermilerden biri
gören bir göz olmuş
sanki o mermi deliği
bakıyor avucundan
kısacık yaşam emeği.
sevmeyi deneseydiniz;
bu yolu seçmezdi belki!
4. açacak yine baharda
dağlarda, koyaklarda
adı yok bir çiçektir
zulmün kara toprağında.
onun da bir sözü vardı.
bu gök kubbe altında.
işte o öldü artık;
bir yas bıraktı arkasında.
ve çağ dışı bir korku
hısma, akrabaya.
5. yanında dağılmış kağıtlar
ve tütün tabakası var.
bir bez parçasıyla
ağzını tıkamışlar.
cesedi sırtüstü
boyunca uzatmışlar.
bir deniz kabuğunda
dalgaları duyanlar;
boş bir mermi kovanı
sizce nasıl uğuldar!
Metin ALTIOK’un dilinden , şiirin öyküsü
Bingöl’de öğretmen iken devlet hastanesine gitmiş, kalabalık avluda bekliyordum. Birden bire kalabalıkta büyük bir dalgalanma oldu. Baktım, bir askeri cemse girmiş avluya. İçinden bir yüzbaşı ve bir manga kadar asker yere atladı. Yüzbaşı o kadar kasıntı ve mağrurdu ki anlatamam. Askerler hemen bir çember oluşturdular ve birkaç asker de araçtan üzeri battaniyeyle örtülü bir sedye indirdiler. Sedyeyi yere koyup battaniyeyi üzerinden çektiler. Gencecik bir kız cesediydi çırıl çıplaktı. Yani hiç bir şey yoktu üstünde. İnsanlar dehşetle yüzlerini çevirip uzaklaşmaya çalıştı. kimi de gözlerini kapadı. yüzbaşı herkesi toplayıp çıplak cesede bakmalarını emretti:
“yüzünüzü çevirmeyin. bakın , bakayım bunu tanıyormusunuz”
diye bağırmaya başladı. Çok iğrenç bir durumdu. ben hem yabancı hem türk olduğuma hem de düzgün türkçeme güvenerek yüzbaşıya yaklaştım ve yumuşak bir eda ile:
” komutan lütfen böyle yapmayın”. ondan yanaymış gözükmeye çalışarak:
“terörist de olsa, o artık bir cesettir ve cesede böyle davranmak ne töremizde ne de herhangi bir inançta vardır. bari mahrem yererini örtün” dedim.
Çiviye basmış gibi hopladı ve bağırmaya başladı:
“ne diyorsun sen ? kimsenin bunu tanımasına gerek olmadığını bilmiyor muyuz? bizim maksadimiz bize baş kaldıranların namuslarının ne hale geleceğini göstermektir. senin aklın ermez bu işlere,dayanamıyorsan çeker gidersin buradan ” dedi.
Hiçbir şey demeden hızla uzaklaştım oradan. Eve giderken bir yandan kızımı düşünüyordum. onun yaşlarındaydı. bir yandan da şiirin satırları diziliyordu kafamda.
Category: Rengarenk Şiir, Şiir, Yazın