BİZİM DURUŞUMUZ / Haluk Tekeli

| October 18, 2015

10 Ekim Ankara katliamı bir anda ayaklarımızın altındaki zemini aldı. Ülke olarak, insanlar olarak büyük bir boşluğa düştük. Memleketin Doğu’sunda ve dünyanın Orta Doğu’sunda olanlar birden ortamıza düştü.

Ankara; Bağdat oldu, Kabil oldu, Karaçi oldu, Lübnan oldu. Olanlar hepimizin gözü önünde oldu. Pırıl pırıl arkadaşlarımız öldü, yaralandı, sakat kaldı. Hepimizin üzerine bombanın patlattığı bedenlerin kanı, arkadaşlarımızın dokularından parçalar yapıştı. Bizi büyük bir acı ve yasa düşüren bu saldırının etkisi, gün be gün, dalga dalga içimizin derinliklerinde kendini sürekli duyumsatacak. Kötü olacağız, yaşamak zül gelecek, geliyor.

Hayatın anlamına yüklediğimiz bütün değerler, kaybettiğimiz arkadaşlarımızın yokluğunda, yeniden tanımlanmaya, yeniden üretilmeye muhtaç. İnsan olmaya çalışan kimse bundan böyle, bu kanlı patlama yokmuş gibi yaşayamaz, yaşamamalı da. Artık toprağa verdiğimiz bedenlerin özlemleri, düşleri, geride bıraktıkları hepimizin yüküdür.

Ne yaptık ki, bunları hak gördüler? Çok açık değil mi her şey? Barış istedik, eşit ve çoğulcu bir ülkede yaşamak istedik. Barışta ısrar etmek insan kalmada ısrarımız derken, bu kadar insanlık dışı bir saldırıyı düşünemedik. İçimizden bir şey yapmak gelmiyor, bu durumu yok sayarak yaşamak isteyenlere üzülüyoruz, maçta ıslık çalanlara öfke duyuyoruz.

12079130_904690676283595_7073759284471520616_n (2)Yas tutuyoruz, isyan ediyoruz. Ama kimse bizim aklımızı yitirmemizi beklemesin. Bugüne kadar savunduğumuz evrensel insanlık değerlerimizden vazgeçmemizi beklemesin. Anladık artık. Varlığımız dert size ve yok etmek istiyorsunuz. Sakinliğimiz, barış ve eşitlik talebimiz dert size. Farklı kimliklerle, adil ve barış dolu bir ülkede yaşama isteğimiz dert size.

Şimdi biliyoruz bizim varlığımız sizi duramaz hale getiriyor. Buradayız ve bir yere gitmiyoruz. Öldürdüğünüz arkadaşlarımızla, bütün bir demokrasi mücadelesinde bedel ödeyen insanlarımıza çektirdiğiniz acılarla buradayız. Biliyoruz artık, bizim duruşumuz, insan olmada ısrarımız sizi insanlık dışı yaratıklar haline getiriyor. Bütün seçimlerimizle, tercihlerimizle burada duruyoruz. Bizim duruşumuz bu ülkenin geleceğinin aydınlatılmasında en büyük güvencemizdir. Bundan böyle yaşadığımız acının, tuttuğumuz yasın ve öldürdüğünüz arkadaşlarımızın düşleri iki yakanızda olacak. Ne yaparsanız, ne kadar büyük suçları işlemeye çalışırsanız, düşündüğünüz olmayacak. Biz bu ülkede böyle duruş ile yaşayacağız.

Category: Deneme, Köşe Yazıları, Toplum

Comments are closed.